Umarım bu başlık 3-5-20-50 diye uzayıp gitmez ama bu denli “nezaketsiz”, “hoşgörüsüz” ve “dikkatsiz” insanlar bütününün bulunduğu bir şehirde bu böyle uzar gider gibi görünüyor. Olayımız yine “2010 Kültür Başkenti- İstanbul” da yaşanmış. Dün akşam işinden evine dönmek isteyen Naime Coşkun Kadıköy’den Maltepe’ye gitmek için “34 TN 0048” plakalı  “İETT” otobüsüne biner. Otobüs evine yaklaşınca Naime Coşkun orta kapıdan iner. Ancak neye yetişeceği belirlenemeyen “İETT ŞÖFÖRÜ” kapıyı çabuk kapatınca Naime Coşkun’un eteği kapıya sıkışır. Arkasına bile bakmadan gaza basan şöför Naime Coşkun’u metrelerce sürükledikten sonra arka tekerleri ile ezerek öldürür.

Şimdi gelinde bu olayda suçlu arayın, günah keçisi arayın. Kadın suçlu değil mi “O yaşa gelmiş bir eteğine sahip çıkamıyor”. Bunu söyleyen bile olmuştur aramızda. Peki ya şöför… Tamam stresli bir işleri var, bütün gün İstanbul trafiği bir sürü insan falan filan vs vs vs… Ama canım şöförüm Belediye’miz bunları düşünmüş analiz etmiş psikologlarla görüşmüş olacak ki Belediye tarafından dağıtılan en yüksek maaşı sen alıyosun… Yalan mı? Kamu personelinde bile üst sıralarda olduğunu geçen gün diğer çalışanların isyan etmesinden ötürü biliyoruz. Peki bu kadar parayı “İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ” sakinlerine hizmet etmek içinmi alıyorsun? Yoksa insanları azarlamak, hor görmek, “öldürmek” içinmi alıyorsun?