galatasaray-fenerbahçe maçına doğru şampiyonluk yarışı..

son günlerde ülke gündemi zaten müsait abuk sabuk mevzuları konuşmaya , gine en az önümüzdeki hafta çarşamba’ya kadar gündemi işgal edecek mevzu hazır durumda. mesela Galatasaray 17mayıs 2002 de UEFA kupasını aldığında akaryakıt’a hatrı sayılır bir zam yapılmıştı. günümüzde de birşey değişmiş değil , Fenerbahçe Chelsea ile oynamadan önceki gün de akaryakıt’a zam yapıldı , haber bültenlerinden zaten azcık ne yapılmak istendiğini anlamak isteyen birisi nereye varılmak istediğini çıkartabilir. haberci görünümlü provakatör kanal o kadar çok ki, her açıdan provakatörler. mesela en baş provakatör FOX TV , ordinaryus diyebilirim. diyceksiniz izleme o zaman , izliyorum diycek kadar izlemiyorum, izlemiyorum demiycek kadar’da izliyorum. yani laf oyununa gerek yok fikir sahibi olacak kadar , kumanda ile zaplama arası kadar . o da bu analize yetiyor zaten..

haber kanalları ayrı bir provakatör, spor haberleri ayrı bir provakatör. dedikodu programı gibi , sabahları ve öğlenleri yayınlanan kadın programları ” belki “daha seviyelidir.

tabiyki show tv ‘yi ve atv ‘yi de unutmamak gerekir , terörle ilgili haberlerde ,çıkan olaylardan “memnunlarmış” gibi bir his uyandırıyor bu provakatör lük oranı yüksek kanallar . “gine haber çıktı ver aşağadan altyazıyı dolduralım milleti verelim haberi elli defa” der gibi halleri var.

nese başlıkla bunların ne alakası var diyenlerinizi tahmin edebiliyorum , buda bir diğer “medya taktiği” . onların deyimiyle” show business” . yada reyting’e gider her yol mübahtır anlayışı. sırf TV ‘de değil tabiyki bu , boyalı basın bunun en kralını yapıyor . özellikle transfer ve magazin haberlerinde . işte bende başlıkla “kel alaka” ilk ve son kez bir yazı yazayım dedim. sebebide belkide ,birazdan yazmaya devam edeceğim 1MAYIS ,NÜKLEER KARŞITI EYLEM, CHP KURULTAYI (“KOLTUK SEVDALISI” BAYKAL) gündemleri ile ilgili şeylerden daha fazla ilgi çekmesi , daha fazla okunması. bende “taktik” yaptım yani.

gelelim maça;

Fenerbahçe bu sene başarılı , oynadığı top göze hoş geliyor herkese . appıah ,tuncay ,ümit, rüştü gibi birçok futbolcusunun sakatlık yada ayrılmalarıyla Futbol takımının kan kaybedeceğini düşünsemde ,FB her geçen gün üstüne katarak gidiyor . hem maddi , hem tesisleşme, hem sportif, hem de pazarlama alanında. gold kartlar ,formalar, localar ,kombineler ve en son üniversite ve hastane projeleri varmış sanırım.

bir galatasaraylı olarak söyleyebilirim ki, bizim UEFA kupasını aldıktan sonra yapamadıklarımızı yada yapmadıklarımızı fb yapıyor . pek de aldı başını gidiyor durumları olmasada Beşiktaş’ın ,Galatasaray’ın şu an ki maddi ve tesisleşme anlamındaki durumları gözle görünür bir şekilde farklı . kapanır mı ? , kapanır niye kapanmasın ! .

iyi yönetimle , har vurup harman savurmadan yapılan transferlerle neden olmasın?

sırf Galatasaray’ın yolladığı yerli yabancı futbol sayısı kim bilir kaç olmuştur? bu sene barrusso ,boudzıd,carrusca da bunlara eklenecek.

hal böyle olunca derbide favori Fenerbahçe gibi gözüküyor , ama Galatasaray ruhunu koyarsa ,ALİ SAMİ YEN CEHENNEMİNDE (tescilli 4.lük) rakibine yenilmez . hele organize olmuş ultrASLAN taraftar grubunun 1 dakka suymayan tezaruatı ile gol yese bile Cimbom ,12.adam ile maçı döndürmeyi becerek güçte.

kalabalık teknik heyetimiz, eğer akıllıca kadro ve taktik ile çıkarsa yukarda söylediklerimin olmaması için hiçbir neden yok . mesela nonda ,arda ,mehmet topal,mehmet güven,sakat değilse okan buruk ,lıncoln, sakat degılse song ,volkan yaman,emre,servet ve aykut banko oynaması gerekenler. ayhan,barış,hasan şas ,hakan şükür ‘den birinide 11’i tamamlamak adına ,taktiğe göre oynatırdım . ama antrenör ben değilim ,sadece eski bir CM oyuncusu olarak bir hevesle yaptım 11’i.

eski derbi maçları hatırlıyorumda , yediğimiz goller hep bal, yada yapılan anlamsız bir hata, garip garip topu kaleye doğru giderken izleyen topçularımız.

frikikten gol attığını bildiğiniz rakibe ceza sahası önünde faul yaparak gol yemek falan. hakemle uğraşıp kart görmeler, yada rakibin tahriki sonucu atılmalar falan.

bunların olmadığı , kontrollü topun oynandığı maçlarda da yendiğimiz açık ve net, demekki tarihi tekerür ettirmemek lazım , seyirci desteğiyle fb’nin oynadığı top belli ,boş alanlara top atmak!! alex neden okadar göze batıyor. başarılı olduğu söyleniyor , hiç kendini zora sokmuyor, tekmede yemiyor ,faul da yapılmıyor. hemen boş alana topu gönderiyor , sonra yavaş yavaş hazırlık pası ,ya sağdan ya soldan orta , yada savunma arkasına bir top ,pozizyon geliyor. yada kornerden.

bizim yapmamız gereken boş alan bırakmamak, genç oyuncularımızın orta sahada hemen topa basmaları ,sonra akıllıca oynarak ava giderken avlamadan pozizyona girmek. mesela ayhan’nın,barış’ın ayağa top atması çok önemli ,kazandıkları topu da rakibe veriyorlar.

artık izleyip görcez , ama şu bir gerçek ki;

bizim avrupadaki ilkleri oluşturan başarılarımız Fenerbahçe’yi etkilemiş ,yada diğer rakipleri etkilemiş olcak ki avrupada başarı artık fenerbahçenin hedefi haline geldi. önceden galatasaray’ı yenelim yeter diyen taraftar’da, futbolcu’da ,takım’da artık çeyrek finalden sonra denizlispor’ la maç yaparken “nerden nereye ” dediklerini görür gibi oluyor insan.

hal böyleyken Fenerbahçenin nefesini ensesinde hisseden Galatasaray’ıda tabiyki Fenerbahçe’nin başarılı olması tetikliyor. yani demem o ki , Fenerbahçesiz ,Beşiktaşsız,Galatasaraysız ne bu lig olur ne bu maçların anlamı kalır, ondan derbi denen şeyi , “dev maçı ” maç keyfinde izleyip tadında bırakalım. bırakalım skor sahada kalsın ,ufak şakalarla esprilerle devam edelim , şiddetin kimseye faydası yok.

galatasaray-fenerbahçe maçına doğru şampiyonluk yarışı..” hakkında bir yorum

  1. Tolga BAŞKUŞ

    Son paragrafı çok beğendim toplumsal mesaj bir numara ne kadar ezeli bir düşma gibi göükselerde 3 büyükler olmadan bu ligin keyfi olmaz ancak herkesin katılacağı bir hususta şudur ki şike teşvik vb. şeyler olmasa bu futbolun keyfi daha başka olur bir Beşiktaş Taraftarı olarak derbide galatasarayı destekliyorum ama sonuç ne olursa olsun(“,ufak şakalarla esprilerle devam edelim , şiddetin kimseye faydası yok.”).

    Cevapla

Tolga BAŞKUŞ için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir