Merhaba derken; Tiyatro…

Öncelikle siteyi takip eden ve bizleri yalnız bırakmayan herkese “merhaba” demek istiyorum… Yine bizler tarafından yapılan “dünyayı kurtarma” muhabbetlerinden birinde aldık bu kararı. Yeniden bir oluşum içine girip sizlere her türlü konuda bilgi ve birikim aktarmak ve sizlerle sürekli paylaşım içinde olmak bizleri kesinlikle mutlu edecektir.

Sizlere ilk yazım, tabiki ilk göz ağrım tiyatro ile ilgili olacak… Geçenlerde “Açıkhavada Müzikaller” adlı bir organizasyon ile Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda üç meşhur Türk Müzikali gösterimi yapıldı.

Açıkhavada Müzikaller, Keşanlı Ali Destanı ile başladı, ardından büyük usta Aziz Nesin’in Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz adlı müzikali ile devam etti. Bu renkli organizasyonun kapanışı ise benimde gidip izleme imkanı bulduğum “Lüks Hayat” ile son buldu.

Onsuz ilk’ti…

Evet, Suna Pekuysal‘sız ilk Lüks Hayat’tı geçenlerde Harbiye Açıkhavada oynanan oyun. Zihni Göktay’ın binlerce kişi karşısında yalnız hissetmesi çok normaldi. Ancak hiç öyle bir durum yaşanmadı ve 4 saatlik bir tiyatro ziyafeti yaşattı Lüks Hayat ekibi bize ve Açıkhava’yı dolduran binlerce izleyiciye. Oyunun belli kısımlarında revizyona gidilmiş, günümüz sorunlarına “Zihni Göktay” ustalığı ile değinilmiş hatta bazen dokundurulmuş ve ortaya yıllar öncesinde izlediğim Lüks Hayat’tan tamamen farklı bir oyun çıkmış. Bence çokta güsel olmuş… Ancak eskisi gibi “sade” bir Lüks Hayat bekleyenler sanırım hayal kırıklığına uğradılar.

Yeni sezonda Lüks Hayat ekibi gösterimlerine devam ederlermi,  yine aynı tadı verirlermi bilmiyorum. Ama daha önce izlememiş genç arkadaşlar ve “yeni yetmeler” en azından oyunun “çınarlarından” biri hala hayattayken bu oyunu izleyip nasiplenmeliler. Aynı zamanda daha önce oyunu izlemiş olan saygıdeğer abilerim ile ablalırımı ve elleri öpülesi büyüklerimi hafızalarındaki “Lüks Hayat’ı” güncellemeleri için Şehir Tiyatrolarına davet ediyorum.

Son olarak her zaman vurgulamak istediği birşeyi burdan sizlere aktarmak istiyorum. Lütfen artık bilinçli tüketici, bilinçli izleyici olalım ve tiyatro oyunlarının ortasında salondan çıkmayı bırakalım. Buda tabiki “tüketim öncesi araştırma” ile aşılabilecek bir durum. Tüm tiyatroseverlerden ricamdır son cümleyi dikkate almaları… Karşınızda “perde” değil alnında ter damlaları bulunan “oyuncular” var.

Merhaba derken; Tiyatro…” hakkında 2 yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir