ilk olarak 2000’li yıllarda açılışı UEFA kupasını alarak başladık sanırım , ses getirdi. Dünya ülkeleri yavaş yavaş tanımaya başlamıştı. ondan öncesi’de var tabiyki ,yok değil ama elle tutulur en kalıcı başarı diyebilirim. mesela Türkiye Milli Futbol Takımının Mustafa DENİZLİ ve Fatih TERİM’le yaşadığı başarılar kulak arkası yapılmayacak kadar önemli bence.daha da önceye gidersek Derwaal’in Türk Futboluna yaptığı katkılarıda 7’den 70’e herkes biliyor sanırım.

nese 2000 yılından günümüze doğru gelelim ,mesele Avrupa basketbol şampiyonasında bizim 12 Dev Adamın başarıları aldıkları dereceler göğsümüzü kabartmıştı, halandaha aynı gururu ,onuru yaşarız . sonra bayan voleybol takımın aldığı başarılar ,bize uzaktan baktığımız voleybolu yakına getiren çok kaliteli maçlar izletmişlerdi. atletizm alanında’da başarılarımız oldu tabiyki , Elvan ve Süreyya AYHAN ‘nın başarılarıda ülkemizin reklamına katkıda bulundu.hele birde dünya kupasında 3. olmamız sevincimize sevinç kattı..
sonra ne mi oldu?

Galatasaray döküldü , borç gırtlağa dayandı .diyceksiniz ne alaka şimdi ? şöyle bir bağlantı yapıcam dünya üçüncüsü olan takımın yüzde 90’ı galatasaray’ın kemik kadrosu idi ,hatta hepsi idi . Fatih Hocanın yarattiğı takımdı. başarılardan başarısızlara gidişin sebebi budur , yeni bir Fatih hoca yada öyle kemik kadro yaratmak yerine ,altyapı oluşturmak yerine aynı kaymağı elli defa yemeğe çalıştık ,sonucunuda aldık. dünya kupasından olduk, belkide Türkiyede olsaydı dünya kupası okadar SEYİRCİYİ bulamazdık bile Almanya bizim kendi evimiz gibi olacaktı.

İsviçre maçında olan olaylar ,aldığımız 6 maç ceza , sonra basketcilerin kendi aralarındaki anlaşmazlığı ,hidayet, mehmet ,ve mirsad’ın birbirine girmesi. sonra Süreyya AYHAN’ın doping olayları ..

tabiyki avrupanın üçünçü lig takımlarına karşı yenildiğimiz eleme maçlarınıda unutmamak lazım, GS-FB maçında çıkan olaylar ,VESTEL-SİVAS maçında çıkan olaylar,yapılan mükemmel hakem hataları ,Trabzon maçında çıkan olaylar ,verilen cezalar(tabii cezalar buram buram eyyam kokuyor)
VESTEL’in sponsorluğunu çekmesi ,battıkça batıyoruz .

BJK maçında stadda öldürülen çoçuğuda unuttum sanmayın!!!

şimdi debeleniyoruz gibi ,bir hareketlilik var , şampiyonlar liginde iki takımımız ,uefa’dada iki takımımız var ,milli futbol takımımız zorda olsa başarılı gidiyor. Fatih Hocamız galatasarayda dökülen serveti alıp savunmanın göbeğine koyuyor olsada

3 puan 3puandır anlayışıyla köprüyü geçene kadar bişeyler yapabiliriz umarım..