ilk olarak bbg ile başlayıp daha sonra popstar süperstar,profesyonel ,dans edermisin ,buzda dans’a kadar gelen yarışmalar format değiştire değiştire günümüze kadar geldi, 05 EDİ’ciler,aslancılar ,kanaryacıları da unutmamak lazım, düşünmeyen toplum yaratmak için elinden geleni ardına koymıyan yazılı ve görsel medya bi yanlış olsa gerek bilimsel bir etkinliğe başlıyormuş, artık ondada polemikler tartışmalar olurmu bilinmez ama umarım adam gibi bişey olurda severek izleriz ,
yarışma hakkında yazılıp çizilenlerse şöle;
Bu yarışma kendi alanlarındaki heyecanlarını paylaşmak isteyen bilim insanlarını halkla kaynaştırmayı ve halka bilimi sevdirmeyi amaçlıyor. İngiltere’de 2005 ve 2006 yıllarında Cheltenham Bilim Festivali kapsamında iki kez düzenlendi bu yarışma. British Council ile ODTÜ Toplum ve Bilim Merkezi işbirliğiyle bu yıl ilk kez Türkiye’de de gerçekleştiriliyor.
Bu projenin içinde yer aldığı büyük şemsiyenin adı “Bilim Güzeldir” projesi. Burada amaç bilimi popülarize etmek, toplumda bilimsel konularda farkındalık düzeyini artırmak, toplumun bilimsel ve teknolojik konulara olan ilgisini yükseltmek, bilimi sevdirmek ve gündelik yaşamda kullanımını artırmak. Bir de daha çok genci bilimi kariyer olarak seçmeye teşvik etmek. Bunun en iyi yollarından biri yurtdışında popüler olan bilim iletişimi sektörünü Türkiye’ye kazandırmak.
Yarışmacılardan ne bekleniyor?
Katılımcılardan, ileri düzeyde bilgi sahibi olduklarına inandıkları bilimsel bir konuyla ilgili üç dakikalık bir sunum hazırlamaları bekleniyor. Bu sunumun olabildiğince basit ve ilgi çekici yöntemlerle gerçekleştirilmesi gerekiyor, powerpoint gibi teknolojik sunum araçlarının kullanılmasına izin verilmiyor. Burada amaç yarışmacının sunumunu herkesin anlayabileceği bir dilde, bilimsel jargondan uzak şekilde gerçekleştirmesi ve açık, net sunumunu bilimsel doğruluğu şüphe götürmez veriler üzerinden tasarlaması. Sunumunu kendi karizması, tecrübesi ve kişiliğini ön plana çıkaran anekdotlar ve şakalarla süslemesi ise aranan bir özellik. Kısaca bilim dünyasının Cem Yılmazları, stand up’çıları, popstarları aranıyor bu yarışmada.
Yarışmanın ödülü, getirisi ne olacak?
Yarışmanın birincisi, Haziran 2007’de Cheltenham-İngiltere’de yapılacak olan Bilim Festivali’nde Türkiye’yi temsil edecek. Finale kalan 10 kişi ise “Bilim Elçisi” statüsüyle ulusal ve uluslararası bilim iletişim etkinliklerinde rol alacak.
Yarışmaya kimler katılabilir?
18 yaşın üzerinde ve müspet bilim, mühendislik, matematik ya da teknoloji alanlarında çalışan herkesin yarışmaya katılması mümkün. Katılımcıların genel profili üniversite eğitiminin son yıllarında bulunan öğrencilerden, mastır ve doktora çalışmalarını tamamlayarak kariyerlerinin erken aşamalarında olan genç araştırmacılara uzanan bir yelpazeyi içeriyor. Amaç, bilim iletişiminde yeni yetenekler keşfetmek. Çalışmaları hakkında konuşmak isteyen, bilim iletişimi ya da tanıtım alanında kariyer yapmak isteyen bilim adamları sayesinde bilimi halka sevdirebiliriz belki. Bu potansiyel yetenekleri keşfetmek için ilk ön elememiz 19 Şubat’ta gerçekleştirilecek.
TABİYKİ JÜRİSİZ ARTIK HİÇBİRŞEY OLMUYOR!!!
Jüri hangi kriterlere göre karar verecek?
Üç temel kritere bakılıyor: İçerik, netlik, karizma. Sunum bilimsel ya da teknik içerik bakımından doğru olmak zorunda. Yarışmacının üç dakikalık sunumunu net, açık, anlaşılır bir dille anlatması gerekiyor. Karizma ise işin belki en önemli boyutu. Yarışmacı bir yıldız, bir popstar, bir stand up’çı edasıyla seyircilere “Bunu bilmiyordum” dedirtmek ve bunu ilgi çeken, merak uyandıran, eğlendiren bir tarzda sunmak zorunda. Bu sayede umuyoruz ki, bilimin o soğuk imajını biraz olsun kırabilir, anlaşılmaz bilimsel konuları halka taşıyabiliriz
reyting için yeni bir malzeme yaratılmış gibi duruyor ama daha izlemeden de hemen karar vermek doğru değil. amaç gerçekten anlaşılır bir bilimsel bilgi ortaya koymaksa, ne güzel olur. öbür türlü popüler kültür akla gelir. bilime yazık olur, küçük düşer. bakalım merakla bekliyoruz.