“sayılı gün çabuk geçer” diye vecize var ,herkes bilir. gerçekten ‘de öledir . ama askerlik’te durum biraz farklı. sivil hayattan farklı olarak zaman biraz daha yavaş akıyor. bu zamanın hızı’da bir işi ne kadar çok severek yapıp yapmamakla doğru orantılı . birşeyi ne kadar sevmeyerek yaparsanız zaman o kadar zülüm gelir.
kabaca böyle yorumluyorum ,bu kadar basit olmadığını askere giden TC vatandaşları bilir. askerlikle ilgili yorum yapmak istemiyorum, sadece şunu söylemeliyim komutanın her cümlesine “emret komutanım” demek zorunda kaldığın ,sorgulama mekanizmasının dura dura paslandığı bir “kurum” olarak açıklayabilirim.
ben askerdeyken görev süresinin uzatılması ,kısaltılmasına dair çeşitli haberler okudum,duydum.
yapılan eğitimlerde bizlere söylenen şuydu , teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin ,nükleer ,biyolojik ,kimyasal silahlar kullanılsın ,savaş sonunda sıcak çatışma alanına , omuz omuza çarpışma alanına dönecektir. böyle bir son herhangi bir olumsuz durumda bizleri beklerken , tarihin en başından beri varolan ulusumuzun savunmasını sonuna kadar yapmak için bu askerlik görevini yerine getiriyoruz.
böyle bir sistem varken , bedelli ,kısa ,uzun, asteğmen olarak yapılan üç sistemi düşündüğümüzde ortada bir çelişki olduğunu düşünüyorum. kaldı ki okuduğum haberlerde de bu bahsettiğim farklılığı ortadan kaldırmayı hedefliyorlar .
umarım bizlerin çocuklarının göreceği düzenli bir sistemde çocuklarımızı vatan-i görevlerine uğurlarız.
sözü fazla uzatmadan ;
benle beraber teslim olup teskere alan bütün kısa dönem arkadaşlara geçmişolsun diyorum. darısı diğer vatan-i görevini yapan tüm TC askerlerinin başına.
terörün can almadığı , Atatürk’ün dediği gibi “Yurt sulh ,cihanda sulh” anlayışıyla ,hedefiyle güvenli ,huzurlu bir ülkede yaşamak dileğiyle..