İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırıları hız kesmezken, dün en ağır sivil kaybı yaşandı. Dün ilk kez Beyrut’un doğusundaki Hıristiyan mahallelerini de vuran İsrail, Güney Lübnan’a yönelik sınırlı kara operasyonları düzenlerken, dünkü saldırılarda ölenlerin sayısı 70’i buldu. 12 Temmuz’dan bu yana ölenlerin sayısının 300’e ulaştığı belirtiliyor.

tüm olan bitene rahmen sivil toplum örgütleri ve müslüman olan ülkemiz neden tepkilerini koymuyolar şaşırtıcı…

aynı 11eylülde olduğu gibi gine ozamanın gizli güçleri tarafından yaratılan el-kaide süsüyle şimdide gine aynı gizli güçlerin yaratıp beslediği hizbullah sebebiyle sivil halk zarar görüyor…

olayın diğer esas oğlanı ABD ise gine barış ve demokrası getirecek herhalde saldırıyı onaylarcasına konuşmalara devam ediyor..

İsrail’in Gazze ve Lübnan’a yönelik bom-bardımanında sivil can kayıpları giderek ağırlaşırken, İsrail ile en sıkı destekçisi konumundaki ABD yönetiminin saldırının gidişatına dair kapalı kapılar ardında vardığı anlaşmanın ana hadarı da su yüzüne çıkıyor. Amerikan New York Times ve İngiliz Guardian gazetelerinin üst düzey batılı yetkililere dayandırdığı haberlerinde, Washington’un İsrail’e ‘Hizbullah’a azami darbeyi vurması’ için bir hafta süre tanıdığı öne sürüldü.

Guardian’a konuşan İngiliz bir yeüdli de, “ABD’nin saldırılara yeşil ışık yaktığı açık. Bu iş bir hafta daha sürecek” ifadelerini kullandı. Amerika’nın bu süre içinde ateşkes ve çözüm yönündeki uluslararası çabalara prim vermeyeceği ve İsrail’e uluslararası arenada tam destek vermeyi sürdüreceği belirtiliyor. Yarın bölgeye gitmesi beklenen ABD Dışişleri Bakanı Condolezza Rice da arabuluculuk ve çözüm girişiminde bulunmayacak. Siyasi gözlemciler ise dokuzuncu gününe giren İsrail saldırılarında ölen 300’e yakın Lübnanlının neredeyse tamamının sivil veya Lübnan askeri olduğuna, can kaybı az olan HizbuIIah’ın Hayfa’ya roket saldırılarını sürdürmesinin gücünü aynen koruduğunu gösterdiğine dikkat çekiyor.