Neden bu konuyu irdelediğimi tahmin etmişsinizdir sanırım. çünkü bahsi geçen 100 filmin 5 tanesi yani %5’i Türk Sineması‘ndan. Dünya üzerinde çekilen film sayısını kabaca bir  düşünelim. O kadar filmden en kötüler arasında %5 yadsınacak bir oran gibi görünmüyor. Şimdi birkaç arkadaşımın “aman, bizim filimlere az oy vermişlerdir onlarda kötü oylardır ondan öyle olmuştur” dediğini düşündüm. Durum böyle değil tabiki…

Durum böyle değil tabiki arkadaşlar. Filmlerin sıralamaya girmesi için belli bir sayıda oy almış olması gerekmekte.Yani bizim en kötü filmlerimiz sıralamaya girmek için yeterli miktarda kötü oy almışlar. Filmlere baktığınızda ortak bir özellik bulacağınızı düşünüyorum.

Dünyanın En Kötü 100 Filmi

9.”Emret Komutanım-Şah Mat(2007)”, 28.”Dünyayı Kurtaran Adam’ın Oğlu(2006)”, 45.”Keloğlan Kara Prens’e Karşı(2006)”, 86.”Hababam Sınıfı 3,5 (2006)”, 88.”Büyü(2004)”.

Bir gurur tablosu olmadığı aşikar. Bence burda düşünülmesi gereken şey şu; yapımcılar bu filmleri neden yaptılar, hatta neden hala aynı listeye girme iddaası bulunan filmler yapılıyor ülkemizde? Peki bir yapımcı ticari avantaj sağlamayan yani kısacası para kazandırmayan bir iş yapar mı? Buradan varılan bir yer benim düşüncelerim doğrultusunda; gişe rekorları kırmasalarda bu yapımlar, yapımcılarına, yönetmenlerine ve oyuncularına para kazandırdı. Peki son bir soru daha; nasıl kazanıldı bu paralar? Tabiki “izleyici“!!! 

Dünyanın En İyi 250 Filmi 

Çok isterdim 3. şu Türk yapımı 8. bu Türk yapımı demeyi!!! Dünyanın en iyi 250 filminin ilk üç sırası ise şöyle; 1. Esaretin Bedeli(1994), 2. Baba(1972), 3. Batman-Kara Şovalye(2008)

Evet sıralamalar bir şekilde bu hale gelmiş ve sıralamalar sürekli güncelleniyor.  Verilen oylar doğrultusunda sıralamalar değişebiliyor. Mesela “Yeşilçam“ımızın başyapıtlarından “Selvi Boylum Al Yazmalım” şuan ortalama 9,0 puana sahip ancak yeterli sayıda oy alamadığı için En İyi 250 Film arasına girebilmiş değil. Aynı şekilde bir ilke imza atmış ve bir zamanlar bu efsaneler listesine girmiş olan “Babam ve Oğlum” şuan 8.9 puan ile ve 8,4 puana sahip “Eşkiya” liste dışındalar.

Sitenin ayda 52 milyon kişi tarafından görüntülenmesi ve her filmin üzerine  “tık“landığında filmlerin künyelerinin gösteriliyor olması Türkiye, Türk Sineması, Türk yönetmenleri ve Türk oyuncularımız için yıpratıcı bir durum.

Düşünüyorumda; yıllar önce kısıtlı imkanlarla, kısıtlı teknoloji ile ve kısıtlı maddi seçenekler ile yapılan filmlerimiz en iyiler listesini zorlarken son yıllarda yapılan filmlerin en kötüler listesinde kendilerine üst sıralarda yer bulmaları kimin suçu acaba?

“Yapımcı“ların mı yoksa “İzleyici“lerin mi?

http://www.imdb.com/chart/top

http://www.imdb.com/chart/bottom