Korktuğum oldu ve bu yazı dizisi böyle uzayıp gidecek.Bu sefer öyle çokta birşey sölyemek gelmiyor içimden. Sizlerle olayı paylaşıp az bir yorum ekleyerek kapatacağım konuyu bir daha açmama umuduyla.Yer: Tabiki İstanbul. Önceki gece Eminönü’nde yaşanan olay sigaraya ateş istemekle başlıyor. Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağlı bir merkezden bir süre önce kaçmış olan “Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ni” emanet ettiği gençlerden iki tanesi Eminönü’nde 23:00 civarlarında bir vatandaştan sigaraları için ateş istiyorlar.Nasıl olduğu belirlenemeyen bir şekilde tartışma çıkıyor. Türkiye’nin geleceği olan gençlerimiz ise ellerindeki bira şişelerinin içinde bulunan tineri vatandaşın üzerine döküp, İstanbul’un göbeği denilebilecek bir yerde, Eminönü’nde vatandaşımızı ateşe veriyorlar. Yüzü tamemen ve vücudunun büyük bir kısmı yanan vatandaş hayatını kaybediyor. Zanlılar genç oldukları için ifadeleri alınamıyor hatta bir tanesi tutuklanmıyor.
Yanlış anlaşılmasın, bu gençlerin bu olaydaki suçları % 0. Asıl suçlular aileler ve devlet. Ambiyane bir tabirle “Yapmakla ana baba olunmaz” diyorum direkt olarak. “Yapma” eylemini ergenliğe giren her insan yapabilir. Ama herkes ana, baba olamaz. Doğru haklısınız bu kadar atıp tutmak kolay diyorsunuz. Anneleri babaları gerçekten çok iyi annelik babalık yapıyorlardı ama erken yaşta hayatlarını kaybetmişlerdir belki diceksiniz. İşte o zaman da ikinci ihtimal yani devletin suçlu oluşu giriyor olayın içine. Zaten son günlerde ayyuka çıkan Çocuk Esirgeme Kurumu’nun durumunu burda dile getirmicem. Araba fırçası ile yıkanan “ÇOCUKLAR”, yemekten fazla dayak yiyen “ÇOCUKLAR” ne olacaklar? Söyliyim mi…?
Ya uyuşturucu bağımlısı, yada katil olacaklar. Ya Beyoğlu’nda Öğretmen bıçaklayıp, ya Eminönü’nde vatandaş yakıp etrafa dehşet saçacaklar. Ya ellerine silah alıp bir aydını vuracaklar, yada bellerine kemer takıp canlı bomba olacaklar ve ülkeyi karıştıracaklar.