ülkemizde oluşan süreci takip edenleriniz biliyodur , hep bu ortaçağ karanlığının 50li yıllardan beri altyapısının hazırlandığının ,o günlerde Türkçe okunan Ezan’ın Adnan Menderes ve arkadaşlarının dönemiyle birlikte ezanı tekrardan arapçalaştırması ,Kore ‘ye asker göndermemiz ( Amaç Nato’ ya girmek ,kaldı ki Nato denen kurumun neye hizmet ettiği belli , pkk ile mücadelede neden destek olmuyor yasalar ,anlaşmalar gereği kocaman bir soru işareti , ama ” anlık istikbahrat ” varya o bize yeter ) fazla deşmiyorum uzadıkça uzuyor . Marshall yardımları ile tüketim toplumu olmamız , televizyon ile yıkanan beyinler . yapılan provakasyonlara yapılan katliamlar , “Kominizm Tehlikesi” ne karşı kontgerilla ile milliyetçilik denen akımın yaratılması ve o milliyetçiliği araç olarak kullanılması , gibi sayamadığım birçok oyun … bunlar hep bugün yaşadığımız tedirginliklerin , Fazıl Say ‘ın yaptığı açıklama gibi düşüncelerin altyapısı .. o zaman nerdeydiniz demek geliyor içimden ama biliyorum ki ,bunları farkedip de asılan işkençe gören 10binlerce yurtsever yaşadı ülkemizde , gine mevzudan sapıyorum . asıl gelmek istediğim şey Türban ! ..
ülkemizin gündemine isteyerek ,yada istemiyerek oturtulan türban ..
2007 genel seçim öncesi akp’ye karşı partilerin birleşmesi gerekir , vay efendim ne olursa olsun onlar gelmesin , şu parti gelsin , vakit bu partiye verme vaktidir tarzı anlayışlar hortlatıldı tv de , kamuoyunda da etkisi fazlasıyla görüldü … şimdinin muhalefet partisi , yani iktidar partisi ile türbanda anlaşan parti , o zamanın alternatif akp’ye karşı partisi idi.
şu an görüyoruz ki , partiyi destekleyen cumhuriyetçi ,demokrat ,aydın insanlar birkez daha aynı hataya düşüp sandık başında şaçmalamışlardır .. bu bukadar açık ve net!
bu bahsettigim kısım gine nerden geldiği belli olmayan “ulusalcılık” denen kırma bir akım varya o işte!
kanaltürk kanalını bilmeyen yoktur , iktidar partisi aleyine yaptığı yayınlarla belkide medyada birtek kirli çamaşırları su yüzüne çıkaran tv kanalı diyebilirim . aynı şekilde Cumhuriyet gazeteside keza tarafsızlığı ile objektifliği ile yazılı medyada tektir belkide … ama iki yayın kuruluşuda şeçim öncesi ,Hrant DİNK süikasti sonrası demokrat , aydın , cumhuriyetçi tavılarını daha çok ulusalcı ,milliyetçi çizgiye kaydırmışlardı , özellikle Cumhuriyet gazetesi , başyazarı İlhan Selçuk .
barıştan , halkların kardeşliğinden ,sosyal devletten yana politikalarından vazgeçip körüklenen milliyetçilik dalgasına ,ulusalcılık dalgasına kaptırmışlardı kendilerini …
gine bahsettiğim kanalda laiklik tehditide karşı canlı yayında yorum yapmak üzere şimdinin iktidarı ile türban konusunda hemfikir olan muhalefet partisi genel başkan yardımcısı katılmıştı . yapılan yorumlar ,konuşulanlar nasıl bu kadar yanar döner olabiliyor ? işin garip tarafı ben 24 yaşımda olmama rahmen siyasetçilerin palavra katsayısını ,nasıl nabza göre şerbet verdiğini adım gibi biliyorumda , Cumhuriyet mitinglerini düzenleyen , koskoca “bağımsız” televizyon sahibi ve yönetmeni bilmiyor , darbelerde içeride yatmış , gazeteden iş arkadaşlarını suikastlar sonucu kaybetmiş yılların tecrübesi ,birikimi İlhan Selçuk nasıl bilmiyor şaşırıyorum ?
şimdi düşünsünler bakalım oy veren eller , ana muhalefet partisi milliyetçi çizgisiyle kime oy kazandırdı meclise girmesine yardımcı oldu , aynı ana muhalefet partisi türbandan laiklikten başka bişey biliyormu ? ,nerde partinin sosyal demokratlığı ,nerde demokrasi anlayışı ,( koltuk sevdası , parti içi otorite , antidemokratik parti içi tüzüklerle , şeçim yasalarıyla tabana zıt politikalarla bakalım kaçıncı defa daha muhalefet partisi olmakla yetinecek, kaç defa daha şeçim kaybetcek. )
son olarak hiç dikkatinizi çektimi , ülkemizde yapılan askeri darbelerin hepsi ama hepsi sağ ‘ ı güçlendirmiş ,hortlatmış , güçlendirmiş …
şaka gibi demi …
işte milliyet gazetesindeki yazı ;
Cumhuriyet Gazetesi Başyazarı İlhan Selçuk, yakın zamana kadar “AKP iktidarına en sert muhalefeti yapıyor. Milliyetçilik şiarını benimsedi” diye övdüğü MHP hakkındaki çizgisini, bu partinin türban konusunda AKP’yi desteklemesi üzerine değiştirdi. Selçuk, MHP’ye “milliyetçi falan değilmiş… Amerikancılığa postu serdi… Mandacılığa teşne, AKP kuyrukçuluğu yapıyor” yolunda sert eleştiriler yöneltti.
2002 yılında Ankara’da o tarihte Başbakan Yardımcılığı yapan MHP lideri Devlet Bahçeli’yi makamında ziyaret eden İlhan Selçuk, 22 Temmuz Genel Seçimi öncesinde 26 Haziran 2007 tarihli köşe yazısında; MHP için şu değerlendirmeyi yapmıştı:
“AKP iktidarına en sert muhalefeti MHP’li sözcülerinin yaptıkları da bir gerçek… İslamcılar Amerikancılaşıp Türkiye Cumhuriyeti’ni yutmak üzerine seferber olunca sentez mentez kalmadı… Amerika’nın güdümünde Ilımlı İslam Devleti amacına dönük olanlarla bunların kuyruğuna takılan entel-liboş takımı MHP’den hoşnut değiller. Ne diyorlar:
– Milliyetçilik yükseliyor…
Bir ülke ki midesiyle düşünen erbab-ı siyaset ve medya tayfası dincilikten yakınmaz, milliyetçilikten ürker. MHP bu tayfanın uykusunu kaçırıyor…”
‘Meğer değilmiş’
Selçuk, 27 Ocak 2008 tarihli yazısında ise MHP hakkındaki fikirlerinin tamamen aksi yönde değiştiğini şu cümlelerle anlattı.
“Aaaa.. o da ne?.. Meğer MHP (Milliyetçi Hareket Partisi) de türbancıymış…Doğrusu şaşırdım kaldım… MHP Genel Başkanı seçimlerde nutuk kürsüsünden AKP lideri RTE’ ye ip atmıştı. Meğer Sayın Devlet Bahçeli AKP’ye attığı ipe kendisi tutunacakmış. Seçimlerden sonra RTE’nin AKP’sine en büyük destek MHP’den geliyor. Nasıl? MHP düpedüz AKP’ye kuyrukçuluk yapıyor… ”
“Dincilik pazarlaması var. Erbakan anti Amerikan olduğundan ayvayı yedi. RTE rotasını Amerikancılığa çevirdiğinden iktidara geçiverdi. Bu iş nasıl çözülecek?. Vallahi çok zor… Baksanıza, sözüm ona milliyetçiliği kimseye bırakmayan MHP, eski usul, Amerikancılığa postu sererek AKP’nin yanında yerini aldı; türbancılığa soyundu. MHP milliyetçi falan değilmiş… MHP mandacılığa teşne… AKP kuyrukçuluğu yapıyor.”