Bırakın futbolla yatıp kalkmayı, biraz aşina olan birçok sporsevere Real Madrid’in geçen seneki teknik direktörü kimdi diye sorsanız Fabio Capello ismini duymakta zorlanmazsınız. Yada Bayern Münih’te Ottmar Hitzfeld’ten önceki kimdi derseniz Felix Magath cevabını büyük olasılıkla alabilirsiniz.

Buraya kadar her şey çok normal. Peki, dünyanın en çok izlenen ve en çok taraftarı olan İngiltere Premier Ligi’nin en baba takımlarından Manchester United ve Arsenal’in bir önceki teknik adamlarını hatırlıyor musunuz diye bir soruya ne cevap verirdiniz?

Sizde benim gibi uzun uzun düşündükten sonra hatırlayamayıp interneti kurcalarsanız hiç şaşırmam. Kulüp kültürü ve istikrarın getirdiği bu eksantrik durum aynı zamanda Manchester United ve Arsenal’i dünyadaki diğer takımlardan da ayıran en büyük özelliktir zaten. Başarının anahtarı olarak adlandırabileceğimiz bu özelliğin neticesinde her iki kulüp de bugün hem Avrupa çapındaki sportif neticeler de hem de ekonomik ligde ilk sıralardalar.

21 YILDIR DEĞİŞMEYEN İSİM
İskoç Sir Alex Ferguson’un 21, Fransız Arşene Wenger’in ise n yıldır takımlarının başında olduğu düşünürsek bu başarıların tesadüf olmadığı da ortaya çıkıyor. O yüzdendir ki artık özellikle Avrupa’daki kulüpler, yatırımlarını bu türlü hedefler doğrultusunda yapıyorlar.

Elbette buradaki en önemli kıstas ülkelerin spor ve kulüp kültürleri. Eğer sadece günü kurtaracak bir oluşuma aitseniz, bir sonraki yılın yatırım ve planını yapmanız ne yazık ki suya yazı yazmaktan farklı olamıyor. Dünyanın birçok ülkesinde yaşanan bu trajikomik vakada bizde üzerimize düşeni fazlasıyla yerine getiriyoruz. İşte sorunda tam bu noktada, yani fazlasında başlıyor.

2007-2008 sezonunun daha 12. haftasında 18 takımlı Turkcell Süper Ligi’mizin 8’in-de teknik direktörler ya görevinden kovuldu ya da istifaya zorlandı. Geri kalanların bir o kadarı da aynı baskı altında hâlâ.

Bunlara alt liglerdeki çalıştırıcıları da eklerseniz eğer, bu insanların nasıl bir çarkın içinde görev yapmaya çalıştığını daha iyi anlarsınız. Kimilerinin ardından tef çalarak, kimilerin ise kıymeti bilinmedi diye methiyeler düzerek yolladığımız teknik adamların ardından, istikrar ve kalite eksikliğinden dem vuruyor yine bütün otoriteler. Halbuki problem ortada. Her sene yaprak dökümü diyerek romantizmle sulandırdığımız bu kovmaların, aslında gerçeklerden kaçış olduğunu bilmem söylemeye gerek var mı?

BİZDEKİLER NEREDE ?
Geçtiğimiz günlerde Manchester United menajeri Sir Alex Ferguson’un kulüpteki 21. yılını kutlaması, bizimde kendi istatistiklerimize bir göz atmamıza neden oldu. Ferguson’un göreve geldiği 1986 senesinde Galatasaray’da Jupp Derwall, Fenerbahçe’de Kalman Mezsöly, Beşiktaş’ta Branko Stankoviç, Trabzonspor’da ise Jürgen Sundermann görev yapıyorlarmış.

Geçen zaman içinde Ferguson hala yerin-deyken, Galatasaray 14, Fenerbahçe 28, Beşiktaş 15 ve Trabzonspor 29 teknik adam değiştirmiş. Son günlerde sıkça duyduğumuz dünya kulübü olduk-olacağız nidaları arasında göz attığımız bu istatistikler umarız bundan sonra olması gerektiği gibi olur. Kafasında rakı kadehi ile poz veren yöneticiler ve “seni sevmeyen ölsün” diyebilen başkanlar eşliğinde yükselen(l) futbolumuzda teknik adam özetinin bundan daha iyi olması da beklenemezdi zaten.

FENERBAHÇE: Kalman Mezsöly, Branko Stankoviç, Teoman Çakır, Yılmaz Yücetürk, Birol Pekel, Pal Csernai, Todor Veselinoviç, Ömer Kaner, Guus Hiddink, Erol Togay, Tınaz Tırpan, Joseph Venglos, Holger Osieck, Tomislav İvic, Carlos Alberto Parreira, Sebastiao Lazaroni, Todor Veselinoviç, Otto Bariç, Cemşir Muratoğlu, Joachem Low, Rıdvan Dilmen, Zdenik Zeman, Turhan Sofuoğlu, Mustafa Denizli, Werner Lorant, Oğuz Çetin, Tamer Güney, Christoph Daum, Arthur Antunes Coimbra Zico

TRABZONSPOR: Jürgen Sundermann, Ahmet Suat Özyazıcı, Metin Türel, Ahmet Suat Özyazıcı, Werner Biskup, Şenol Güneş, Urbain Braems,Özkan Sümer, Urbain Braems, George Leekens, Şenol Güneş, Yılmaz Vural, Özkan Sümer, Ali Kemal Denizci, G.Milne, Ahmet Suat Özyazıcı, Giray Bulak, S.Tekelioğlu, Hans-Peter Briegel, Samet Aybaba, Turgay Semercioğlu, Ziya Doğan, İhsan Derelioğlu, Ş.Güneş, Orhan Çıkırıkçı, Vahid Halilhodzic, Sebastiâo Lazaroni, Z. Doğan, Ersun Yanal

BEŞİKTAŞ: Branko Stankoviç, Miloş Milutinovic, Gordon Milne, Cristoph Daum, Rasim Kara, John Benjamin Toshack, Kari Heinz Feldkamp, Hans Peter Briegel, Nevio Scala, Cristoph Daum, Mircea Lucescu, Vicente Del Bosque, Rıza Çalımbay, Jean Tigana, Ertuğrul Sağlam

GALATASARAY: Jupp Derwall, Mustafa Denizli, Sigi Held, Mustafa Denizli, Kari Heinz Feldkamp, Rainer Hollman, Reinhardt Saftig, Greame Souness, Fatih Terim, Mircea Lucescu, Fatih Terim, Gheorge Hagi, Eric Gerets, Karl Heinz Feldkamp

kaynak :birgün