Atatürk’ün odasındaki gizemli hint halısı..

bazen tesadüfler o kadar süphe ve gizem uyandırır ki insanın içinde , işte bu gizemli halı’da mevzu bahis Atatürk olunca bir o kadar daha fazla  şüphe uyandırdı bende. pek hurafelere falan inanmam ,pozitif bilimden yanayımdır, ama okuyunca ,görünce oldukça şaşırdım . hatta fırsat bulunca hemen yerinde gidip görmeyide planlarımın arasına koydum.

işte bahsettiğim gizemli halı ve bulunduğu otelle ilgili nette araştırdığım dökümanlar;
resim

Taksim, Tepebaşı’nda Fransız mimar Alexander Valley tarafından 1892 yılında inşa edilen Pera Palas Hotel 130 yılı bulan geçmişiyle sadece bir otel değil adeta bir müze olma özelliği taşıyor. Otel ilk yapıldığında, zamanın en görkemli ve değerli eşyalarıyla döşenmiş. Şimdi hepsi antik değer taşıyor ve hiç biri yerinden oynamamış durumda. Pera Palas yapıldığı yılların en yeni teknolojisi ile donatılmış bir otel. O günler için büyük bir lüks sayılacak elektrik ve içinde oturabileceğiniz kadife kaplı bir sıra olan asansörü bile oteli kendi döneminde sıradışı bir yer yapmaya yetiyor.

Fakat yine de Pera Palas’ı farklı kılan ne görkemli eşyaları, ne de dönemine göre ileri sayılan teknolojik donanımı. Kurulduğu günden beri birçok ünlü misafiri ağırlayan ve birçok tarihi karara tanıklık eden otelin şimdiye kadar ki en önemli konuğu olan Atatürk’ün bugün müze haline getirilen odasında bulunan ve hala motiflerindeki gizemi açıklanamayan Hint halısı.

Batılı müşteriler için inşa edilen otel Pera Palas, ünlü Orient Express’in (Şark Ekspresi) müşterilerini İstanbul’da ağırlamak amacıyla inşa edildi. 19. yüzyıl sonlarında Avrupalı soyluların çok rağbet ettiği bu ünlü trenin müşterilerine, İstanbul’a geldiklerinde kalabilecekleri kaliteli bir otel bulunamıyordu. Wagon-Lits’nin kurucusu Georges Nagelmackers, 1892 yılı başlarında “Compagnie Internationale des Grands Hotels” adlı bir şirket kurdu. Amaç, Orient Express’in güzergâhı üzerindeki kentlerde “Palace Hotel”ler oluşturmaktı. Bu nedenle Grande Rue de Pera’da bir boş alan arandı. Bölgedeki tek boş yer, bugünkü Pera Palas’ın bulunduğu eski mezarlıktı.
Yapım bittikten sonra otele Pera Palace adı verildi ve 1892’nin eylül ayı içinde sessiz sedasız hizmete girdi. Dönemin geçerli uluslararası otel mimarlığının tasarım ilkelerini, abartılara kaçmadan yansıtan dokuz katlı otelin oldukça hantal kitlesi; neo-klasik cephe düzenlemeleriyle zenginleştirilmiş. Dört yönde yerleştirilen odalar, beş kat boyunca yükseltilen, ortadaki büyük aydınlığın çevresine sıralanmış lüks mobilyalarla donatılmışlar.
Atatürk’ün Odası ve gizemli Hint Seccadesi
Hizmete girdiği günden beri birçok önemli isme ev sahipliği yapan Pera Palas Oteli’nin kuşkusuz en önemli misafiri Mustafa Kemal Atatürk. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk, 1915-1937 yılları arasında birçok kez Pera Palas’ta konaklamıştır. 101 numaralı bu oda halen müze olarak muhafaza edilmektedir.

1. Dünya Savaşı sonunda İstanbul’un işgali sırasında Atatürk, annesinin Beşiktaş Akaretlerdeki evi işgal kuvvetlerince gözetim altında olduğu için, Pera Palas’ın birinci katındaki 101 no’lu odada sık sık kalır. Bu odada fikir arkadaşlarıyla buluşur ve durum değerlendirmesi yapılırdı . Türkiye Cumhuriyeti kuruluşunun tohumları bu odada atılır.
Cumhuriyet’in ilanından sonra yabancı konuklarını Dolmabahçe’nin yanı sıra Pera Palas’ın birinci katındaki 101 numaralı odasında da ağırlayan Atatürk’ün bugün müze olarak kullanılan odasında içlerinde; manevra gözlüğü, okuma gözlüğü, diş fırçası, diş tozu, çatal, bıçak, elbise fırçası, çay fincanı, kahve fincanı, mahmuz, takim elbise, markalı iç çamaşırları, muhtelif şapkalar, pijama ve terlikleri bulunan 37 parça özel eşyası sergileniyor. Ancak, odadaki en ilginç eşya kimliği hâlâ bilinmeyen Hintli bir mihracenin Atatürk’e armağan ettiği, değerli taşlarla ve altın sırma ipliklerle süslü ipek bir seccade.
Seccadedeki saat motifinin anlamı 1929 yılında, bir Hint mihracesi, Atatürk’le görüşmek ister ve randevu için Cumhurbaşkanlığı’na müracaat eder. Bu isteği kabul edilen mihrace, görüşmeden sonra Atatürk’e Hint işi ipek bir seccade hediye eder. Bu armağan, Atatürk’ün İstanbul’a geldiğinde sıklıkla ikamet ettiği Pera Palas’taki 101 numaralı odaya gönderilir.

1938 yılına kadar sıradan bir ipek seccade olan mihracenin armağanı, Atatürk’ün vefatından sonra gizemli bir hal alır. Araştırmacılar seccadenin üzerinde çok ilginç motifler olduğunu fark ederler. Seccadedeki 20 santimetre çapındaki saat motifi Atatürk’ün beyin ölümünün gerçekleştiği zaman olan 9:07’yi göstermektedir. Şaşkınlık yaratan gizem araştırmacılara göre bununla da sınırlı değildir. Seccadede yanyana sıralanmış on kasımpatı çiçeği ise, Atatürk’ün ölüm tarihi olan 10 Kasım’ı çağrıştırır. Bu gün gizemini hala koruyan seccade Atatürk’ün müzeye çevrilen odasının duvarına asılarak muhafaza edilmektedir.
Pera Palas’ın önemli konukları Uzun yıllar boyunca İstanbul’un en ünlü, en lüks oteli olma özelliğini sürdüren otelde, Cumhuriyet döneminde salonlarında balolar düzenlenmiş, yabancı konuklar ağırlanmıştır. Bunların dışında İstanbul’a gelen dünya çapında birçok isminde konaklamak için ilk terciği ettiği otelin misafir listesinde Ernest Hemingway, Agatha Christie, VIII. Edward, Kral Zogo, Maria Callas, Jacqueline Kennedy gibi isimler bulunuyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir