hem şair ,hem ressam ,hemde müzik adamıydı. rahmetli Ahmet Kaya’nın kayınbiraderi Yusuf Hayaloğlu hayatını kaybetti. Özellikle ressistaller albümünden ,Ahmet Kaya şarkılarındaki beste yapılmış  şiirlerini dinledim . oldukça kaliteli ,anlamlı ,etkili şiirler benim için, bestelerle bir o kadar uyum içerisinde.

tabiyki böyle bir değer’in kaybedilmesinle ilgili olarak yanında söylemeden geçemiyceğim Ahmet Kaya gerçeğide var .

medya’nın bazı organlarında “günah çıkarma” furyası almış başını gidiyor, önceden radyolarda ,sokaktaki işportacıda korsan kasetini dair görmeye ,duymaya katlanamadığımız günler bir anda unutuldu ,geri planda kaldı. Tıpkı Nazım Hikmet’te olduğu gibi…

şimdi müzik kanallarında video klipleri, magazin programlarında röpörtajları ,radyolarda şarkıları yayınlanıyor . magazin gazetecileri derneğinde “kürtçe şarkı söyleyip ,kürtçe klip çekiçem ” dediği için kamuoyunda yargılandı hep. fotomontaj resimleri yüksek tirajlı gazetelerde manşet haberi oldu.

günümüzde eurovizyon denen ,sadece “yarışma programı” olan ama bir okadar da “vatan millet meselesi” olan yarışmaya ingilizce şarkılarla katılmışken ,bir o kadar ingilizce şarkıyla birinci olmuşken, her türlü Türkçe kelime absorbe ediliyorken ( özgeçmiş yerine cw ,geçmiş yerine backraund gibi saymakla bitiremiyeceğim kadar …) ,Cumhuriyetimizin ilk yıllarında Türkçe Ezan’ın şimdi arapça okunuyorken , kurtuluş savaşında omuz omuza mücadele ettiğimiz varlığı üzülerek söylüyorum ki yadsınan Kürt dili ve kültürü’ne ait bir hareket ülkemizin zayıf karnı olduğu için , “deşildi ,kaşındı ,tırmalandı”.

sonuç;

Aynı Nazım’da olduğu gibi sonradan birşeylerin farkına varıldı, sanat ve sanatçının değeri ne olursa olsun anlaşılamadı . TRT şeş ve diğer açılımlar  iş işten geçtikten sonra “şeçim yatırımı”  olarak piyasaya sürüldü.

hal böyle olunca sanatsız kalma yolunda ilerliyoruz ,sırf müzik alanında değil ,tiyatro ve sinema gibi birçok alanda.

en son tiyatromuzun unutulmayacak üstad’ı Gazanfer Özcan’ın vergi borçu yüzünden son günlerinden çektiği sıkıntıları öğrendik.

belkide o provakasyonlar nedeniyle ,ve de sanat’a gereken önemi vermediğimizden  dolayı Yusuf Hayaloğlu gibi bir değeri ve nicelerini tam olarak keşfedemedik ,tanıyamadık, okuyamadık, dinleyemedik.

hep “şeçim yatırımı” olarak ,her fırsatta Atatürk’ü anıyoruz, saygımızı ve izinde gittiğimiz belirtiyoruz.

lafda kalıyor tabiyki , Atamızın söylediği Dünya var oldukça ‘da değişmiycek sözlerinide uygulamıyor, unutuyoruz.

gerçek şu ki;

“SANATSIZ KALAN BİR MİLLETİN ,HAYAT DAMARLARINDA BİRİ KOPMUŞ DEMEKTİR.”

M. KEMAL ATATÜRK