tepkisiz toplumlar güdülmeye mahkumdur diye defalarca dedim . 2X2 =4 gibi bişey. küresel ısınmaya karşı ,nükleer santrale karşı defalarca yazılar yazdım ,yapılan ,yapılacak eylemleri ,sanal imza kampanyalarını paylaştım sizlerle . irili ufaklı birçok zafer kazanılıyor hayatta , uğraşınca ,mücadele edince ,hele birde örgütlü bir uğraşı ise ,zafer kaçınılmaz oluyor. her ne kadar kyoto kadar önem sırasında ikinci planda olsada Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin 15 bin dekarlık birinci sınıf tarım arazisini tarım dışı kullanıma açma kararı da ZMO
Biga Belediyesi’nin tarım arazilerini konut yapımına açma kararı Ziraat Mühendisleri Odası’nın (ZMO) Çanakkale İdare Mahkemesi’ne açtığı davayla iptal edildi.Adana Pozantı’daki
gine bunun gibi birçok zafer var kazanılmış. kyoto’da bunların en büyük abisi .aslında uygulama olarak eksik ,yetersiz olsada başlamak bitirmenin yarısıdır. merdiven çıkılmaya başlandı,ilk adım atıldı . 12 eylül anayasasının anti demokratik içeriğine rahmen yürüyüş ve toplantı ,grev hakkı olan emekçilere taksimi açmayan idareciler ,yetkililer kyoto’yuda kağıt üstünde uygularlarsa ,sözde olursa sadece (laik,demokratik, sosyal hukuk devleti olduğumuz gibi) hiçbir kıymeti kalmaz.
ama her olayda ,her gelişmede olduğu gibi muhalif örgütler peşini bırakmayacaktır .
iki gelişmeyle ilgili birgün gazetesinde çıkan haberler;
**Hükümet sözcüsü Cemil Çiçek”in küresel ısınma ile mücadele etmek için Kyoto Protokolü”nü onaylama kararı verdiklerini açıklamasının ardından zafer yürüyüşü gerçekleştiren Küresel Eylem Grubu (KEG) aktivistleri, hükümete “Günaydın!” diye seslendi.
Galatasay Lisesi önünde toplanarak Taksim Meydanı”na yürüyen aktivistler, İstiklal Caddesi boyunca slogan atarak ve düdük çalarak geç alınmış karara tepkilerini ifade etti. KEG adına Meydan”da açıklama yapan sanatçı Yasemin Göksu, Kyoto”nun onaylanma kararının çıktığını, protokolün Meclis Komisyonu”na götürüldüğünü ifade etti. Karar ile ilgili hükümete “Günaydın” diye seslenen Göksu, hükümetin biraz daha dayanması durumunda Kyoto Parotokolü”nün ömrünün sona ereceğini sözlerine ekledi.
“BOŞA GİTMEDİ”
2005 yılından beri Protokolün imzalanması için mücadele ettiklerini, imzalar topladıklarını, mitingler, toplantılar düzenlediklerini belirten Yasemin Göksu, hükümetin protokolü uluslar arası pazarlıklarda konumlandırmak için, milli menfaatler için değil, yenilenebilir enerjiye yüzünü dönek için kullanmak ve izmzalak zorunda olduğunu söyledi. Göksu sözlerine şu şekilde devam etti: “Kyoto Protokolü için bu yüzden ısrar ediyoruz ve bu yüzden takipçisiyiz. Hükümet bir yandan Protokolü imzalayıp bir yandan petrol tüketimini tırmandıramaz. Doğalgaz kullanımını artıramaz. Türkiye”nin fosil yakıt bataklığına dönüşmesini engelleyecek adımları atmak zorunda. Bizin hiçbir sloganımız, hiçbir bildirimiz, hiçbir toplantımız boşuna gitmedi. Şimdi zaferimizi kutlamak için hep beraber ses çıkartalım, mitinglerde çıkarttığımız gibi.”
**BazI verimli tarım arazilerini inşaat ve fabrika alanı yapma girişimleri, bir meslek odasının çabaları ile şimdilik önlendi. Biga Belediyesi’nin tarım arazilerini konut yapımına açma kararı Ziraat Mühendisleri Odası’nın (ZMO) Çanakkale İdare Mahkemesi’ne açtığı davayla iptal edildi.
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin 15 bin dekarlık birinci sınıf tarım arazisini tarım dışı kullanıma açma kararı da yine aynı odanın
Yapılan hukuki mücadeleyi ve alınan olumlu sonuçları değerlendiren ZMO Genel Başkanı Dr. Gökhan Günaydın, “Tarım arazilerini korumakla görevlendirilen Toprak Koruma Kurallarının üyeleri arasında kamu temsilcileri de var. Onlara siyasi baskı uygulanıyor ve tarım arazilerini yok edecek kararlara imza atmaları sağlanıyor. Bizim mahkemeye iptal ettirdiğimiz 3 kararın altında da Toprak Koruma Kurulu üyelerinin imzaları vardı” dedi.
“Tarım alanlarının korunması konusu daha sıkı esaslara bağlanmalı, Toprak Koruma Kurulları, rant kararlarına yasal zemin hazırlananın aracı olmaktan çıkartılmalıdır” diyen Günaydın, siyasi çevreleri, Türkiye’nin zaten büyük ölçüde azalmış olan tarım arazilerinin korunması konusunda duyarlı davranmaya çağırdı.