Sizlere yine fıkra gibi bir olay anlatacağım. Gülenler gülüp geçsinler zaten onların bişey anlamasını beklemiyorum. Duyarlı insanlara sesleniyorum büyük bir hevesle anlayan olur diye. Ankara’da yaşanmış olayımız. Ankara’da tekrarlıyorum “Başkent” Ankara’da bir “Avukat” trafikte kendi özel aracı ile ilerlerken (kesinlikle savunmuyorum çünkü yasal değil) sigara içiyor. Kendine göre belirli misyonlara sahip ancak hiçbir vizyonu olmayan çok sevgili minibüs şoförü “ağabey“imiz bunu görüyor.
Minibüsünden inip bizim avukat’ı bilinçlendirmeye gidiyor. Örneksiz bilinçlendirme olurmu? Olmaz. Tabiki örneğinide veriyor. “Ramazanda nasıl sigara içersin, burası Ermenistan mı?” diyor ve bizim avukatın algılarını açmak ve daha iyi anlamasını sağlamak için uygulamaya geçiyor. Uygulamasız bilinçlendirme olur mu? Olmaz. Tabiki uygulamasını da yapıyor. Elindeki kesici aletin kabzesi ile tabiri caizse bizim avukat’ın kaşını gözünü dağıtıyor. Avukat’ı kanlar içinde bıraktıktan sonra hiçbirşey olmamış gibi minibüsüne atlayıp yoluna devam ediyor.
Tekrarlıyorum kesinlikle tasvip etmiyorum yasaları iyi bilen hatta adalete gönül veren birinin, yasak olan birşeyi yapıp aracında sigara içmesini. Ama bu minibüsçü arkadaş bu kadar hakkı nerden buluyor dersiniz? Bu mantıktaki insanlar kimler tarafından şimartılıyor? Kimlerden yüz buluyorlar? Kimleri örnek alıyorlar dersiniz?
Şimdi “AMPUL“ler yandı değil mi?!!?