konu başlığı ile ilgili söylemek gereken o kadar çok şey varki . ya uyumayı seviyoruz ,ya uyutulmayı, ya da kulağımızın üstüne yatmayı..
hangisi ?
ülkemizde o kadar çok şey oluyor ki , iş hayatındaki yoğunluktan eskisi gibi takip edemesemde haberlerin kıyısından köşeşinden izleyince hemen ne nedir ?, neden olmuştur? kestirebiliyorum. siyaset yapmayı doğuran insanca ,kardeşce ,demokratik özgürce yaşama isteği var içimde .
Ankara Ostimdeki patlamalar ile ilgili hemen tahmin etmiştim ,illegal bir durum olduğunu. Ülkemizin o kadar çok yerinde böyle sıradanlaşmış durumlar söz konusu ki. artık bizler için aldığımız havayı solumak kadar doğal.
sigortasız bir işyerinde çalışmak , farklı ruhsat alınmış işyerinde ruhsattan alakası olmayan bir işi yapmak, iş güvenliği gereklerine uymamak artık olağan şeyler. ve her geçen gün daha kötüye gidiyor ,patronların ,işverenelerin para kazanma hırsı ,karartılmış gözleri hiçbirşeyi önemsemeden ,uygulamadan sadece cebine giren para ile ilgileniyor.
buda demek oluyor ki ,daha fazla kar için ,daha az iş güvenliği ,daha fazla sigortasız çalışan,daha fazla çalışma saati, sendikasız yada taraf sendikalı çalışan gibi saymakla bitmeyen birçok şey..
bununda alt yapısı hazır, üç çocukları yapa yapa ülkemizdeki genç nüfüs sayısı ,buna paralel olarak işsiz sayısıda milyonlar mertebesinde olunca hem patrona ,hemde patronun işbirlikçisine fazlasıyla yardım ediyor.
sen git başkası gelir !! dışarda işsiz adam çoookk…
kısır döngü !
Torba yasa gibi çok önemli bir gündem ,çok önemli bir yasal değişiklik söz konusu , i
insanın içini gıcıklıyor !!
zaten referandumda her türlü “taklayı” yapıp aldılar aslan payını .. yavaş yavaş marshal yardımlarından bu yana ufak ufak uygulanan planların sonlarına doğru gelinmeye başlandı.
sosyal devlet denen anlayış hepten yokediliyor , bütün devlete ait santral ,fabrika vs. satılıyor .
alanlar “ahbap ,çavuş” ….
sağlık sektörü “piyasa” zihniyetine bürünmüş durumda , yakında tedavi olmak için aynı araba fiyatı sorar gibi hastanelere fiyat sormaya başlarsak hiç şaşırmayın.
üniversitelerin hali zaten harap, ezberci ,kendini kaybetmiş apolitik gençlik gümbür gümbür geliyor.
facebook ,twiter ,msn gibi birçok şey ikili sıcak ilişkelerin yerini dürtmelere ,titreşimlere ,taglemelere bıraktı.
tv’lerde yayınlanan programlar ,diziler ,dizilerde sunulan hayatlar ,gözlerin boyanan insanlar.
gelelim torba yasa ile neler olacak ? (ufak birkaç madde )
*Genç işçileri ayrımcılığa maruz bırakan bu madde, gençlerin dört ay süreyle çalıştırıldıktan sonra işte çıkarılmalarını meşru kılıyor.
*Denkleştirme süresi turizm işletme belgeli işyerleri için dört aya kadar uzatılabilir” şeklindeki 64. madde ile, azami iki ay olarak belirlenmiş denkleştirme süresinin turizm işletme belgesine sahip işyerleri için dört aya çıkarılması öngörülüyor.
*65. maddede, daha önce hükümet tarafından yapılamaya çalışılan ancak Danıştay’dan dönen yönetmelik değişikliği bu kez de yasa yoluyla sağlanmaya çalışılıyor. Bu madde ile, iş ve toplu iş sözleşmesinden doğan bireysel alacaklarına ilişkin şikayetlerin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bölge müdürlüklerinde görevli memurlarca yapılmasının önü açılıp uzmanlık isteyen denetim ve inceleme işinin ve yetkisinin düz memurlar eliyle yaptırılmak isteniyor.
*Tasarının 63. maddesi ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun 30. maddesinde yapılan değişiklikle, maddeye yapılan eklemede yer alan “…Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, işverenin başvurusu üzerine işin niteliği veya teminde güçlük nedeniyle işyerinde özürlü çalıştırma konusunda güçlük yaşanıp yaşanmayacağını karara bağlar…” cümlesi, idari bir kararla, işverenlerin engelli istihdam etme yükümlülüklerinden kurtulmalarına nende olabileceği hatta özürlü istihdamını fiilen ortadan kaldırabileceği görülüyor.
*657 sayılı devlet memurları kanunun 125. maddesinde tanımlanan ve sendikal hak eylemlerinin işten atma nedeni olarak belirlendiği hükümler taslakta korunmakla kalmamakta, ayrıca grev vb. yasaklar arasında sayılan “engelleme” ibaresi ‘kamu hizmetlerinin yürütülmesini engelleme’ şeklinde ele alınarak kamu emekçilerinin sendikal hak arama yollarına getirilen sınırlandırma genişletilmektedir
gibi paylaşamadığım birçok şey yapılması planlanırken ,sorarım 75 milyon( çıkar bundan 10000kişi) insana ,
ne zaman uyanacaksınız ?
polis öğrenciyi sokakta dövüyor ,Hamile bir genç kız bebeğini düşürecek kadar dövülüyor ,darp ediliyor.
nasıl demokrasi ,nasıl sosyal devlet bu ?
hakkını arayan ,demokratik hakkını arayan memur ,emekçi ,öğrenci perşembe günü Ankara’da eylemini yapıyor ,ama hertürlü su fışkırtma ,göz yaşartıcı bombaya maruz kalıyor.
bizler ,sizler sanki başka dünyanın ,sanki başka ülkenin insanlarıymış gibi izliyoruz. bu nasıl iştir ya !!
ne olmasını bekliyosunuz ,ne yapılmasını bekliyosunuz …
Adnan Menderes döneminden bu yana kademe kademe uygulanan projelerin artık sonuna gelindi ,Tarih Tekekürden ibarettir ..
Atatürk gibi bir lider çıksın diye bekliyorsak ?
en dibe inmeyi bekliyorsak ?
yada olan biteni hala anlamadıysak ?
yada yaşam kavgası ,farklı gereklilikler , çoluk çocuk telaşı yada korkusu, vs. ?
Ankara gibi bir kente 5000 ile 10000 arası insan torba yasa için mücadele veriyorsa vay ülkemin haline ,vay insalığa !!