Etiket arşivi: demokrasi

Hikmet Çetinkaya -Politika günlüğü -uyanın, sırada kim var ?

Emperyalizmin Kolları…

Gecenin sesini soluğunu dinlediniz mi hiç? Hiç, bir yıldızın kayıp gidişinde yitip giden yılları düşündünüz mü?

Bazen anılar biter, düşünemez insan… Okumaya devam et

sıra kimde ?

petrolün mü var derdin var !! hemen dünyadaki egemen güç veya güçler demokrasi getiriyor…

şu devirde ortadoğu ve çevresinde coğrafi bir yerleşkeye sahipsen, gelişememiş ,demokratikleşememiş ,demokratikleştirilmemişsen, hemen alo özgürlük hattını ara ,ABD ,Nato Ve diğer müttefikler hemen özgürlüğü getirsinler. bkz:IRAK

Okumaya devam et

12 eylül’de referandum nedir ,neler içerir ?

12 eylül’ün kalıntılarının ,yaşanmışlıklarının  ülkemiz demokrasisine etkilerini hissedilir derecede yaşadığımız her yeni günde , yerine yenisi eklenen anti demokratik yasalar , neoliberal politikalar kısım kısım ,parti parti “ölümü gösterip sıtmaya razı ederek”, araya birkaç demokratik ve demorakikmiş gibi gözüken maddeler ,yasalar yapıp ,kendi “yandaşlarına” “peşkeşin” , sermayin hükümdarlığını ,insan hayatının değersizliğinin her geçen gün belirginleştirildiği günler yaşıyoruz. Okumaya devam et

Aziz NESİN kimdir ?

Aziz Nesin, 20 Aralık 1915’de İstanbul Heybeliada’da doğdu. Babası Abdülaziz Bey Giresun’un Şebinkarahisar ilçesine bağlı Ocaktaşı köyünden İstanbul’a yerleşti ve bahçıvanlık yaparak geçimini temin etti. Abdülaziz Bey, torunu Ateş Nesin’e göre “dini bütün…II. Abdülhamit hayranı, sıkı bir Atatürk düşmanıydı”. Okumaya devam et

yaşasın 1 mayıs….

evet sürekli söylüyorum ,”tepkisiz toplumlar güdülmeye mahkumdur”. tabiyki tam anlamıyla “örgütlü” hareket etmeyince , bir kısım “sermayeden” ,”egemen güçten”, çeşitli zaaflardan zayıf noktalardan kaynaklanan siyası politikalara kaptırınca gücünü ,”azınlık” muhalif örgütlerle ,demokratik platformlarla ,emek örgütleriyle bu kadar olabiliyor. Okumaya devam et

iki inek..

internet aldı başını gidiyor, kötü alışkanlıklar ,paylaşımlar olduğu kadarıyla yararlı paylaşımlar da yerini zaman zaman video paylaşım sitelerinde ,bloglarda ,çeşitli sosyal paylaşım sitelerinden yerini alıyor. Okumaya devam et

dünya’da 1mayıs ,Türkiye’de 1mayıs..

Türkiye’de 1mayıs 77’de kanlı 1mayıs olarak tarih’e geçti maalesef. 12 eylül sonrası yasaklandı ,93’ten sonra tekrar kutlanmaya başladı. ama ben anlayamadım halandaha neden taksim’de kutlanılmasına izin verilmediğini. yada oraya bırakın kutlamak istemelerini ,çicek atmak için, ölenleri anmak için gidildiğinde bile bütün İstanbul caddelerini ,trafiğini bütün herkes sokağa dökülmüşte , bu dökülenlerde İstanbul halkı eziyet çeksin diye eylem yapılıyormuş gibi bir hava estirilmesini. ortalığı geren ,trafiği tıkayan emmiyet güçleri , bu apaçık ortada . televizyonda izliyoruz ,polisler bazı sahnelerde eylemcilerden kat kat kalabalık oluyor. televizyonlarda aslında olayı eylemcilere atmak istiyorlar bıyık altından, ama bazen öyle görüntüler oluyor ki , hiç alakası olmayan insan yada görevini yapan kameraman da olaydan nasibini alınca objektif olmak zorunda kalıyorlar.

nese önümüzdeki günlerde görecez bakalım ne olacak ne bitecek…

özgürlük ,demokrasi diyen iktidarın birkez daha “takke düştü ,kel göründü” durumunu göreceğimiz kesin. türbana özgürlük , ama 1 mayıs’a hayır , yada özelleştirmelere , tersanelerde işçilerin ölmesine “EVET” politikalarına devam . yada ” ÜÇ ÇOCUK” var ,taze gündem.

demokrasinin işine geldiği gibi kullanıldığını önümüzdeki günlerde tekrar göreceğimiz şüphesiz… inşallah kimsenin burnu kanamadan ,alakasız insanların canı yanmadan bu sene ve önümüzdeki senelerde 1 mayıs’ı atlatırız.

her olayda ,yok avrupada şu var bu var, nükleer şurda var , polisin yetkileri orda sınırsız , şurda kamu kuruluşu yok herşey özel sektörde diyenlerin de 1 mayıs için birazda o dedikleri ülkeleri 1 mayıs uygulamalarında örnek almalarını tavsiye ederim.

mesele tatilse,zaten Türkiye’de tatil çok demeyin , 1 günlük tatil kimseye koymaz , zaten işimiz gücümüz tüketmek, tüketim toplumu olmadık mı ?, 1 günlük tatilde tüketmeyiz işte…

işte dünyada 1 mayıs’ın tatil olduğu ülkeler;

-Avrupa (Toplam 43 ülke): Almanya, Andora, Arnavutluk, Avusturya, Belçika, Bolerus, Bosna Hersek, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Hırvatistan, Hollanda, İngiltere, İrlanda, İspanya, İsveç, İsviçre, İtalya, İzlanda, Karadağ, Letonya, Liechtenstein, Litvanya, Luksemburg, Macaristan, Makedonya, Malta, Moldova, Monaco, Norveç, Polonya, Portekiz, Romanya, Rusya, San Marino, Sırbistan, Slovakya, Slovenya, Ukrayna, Yunanistan,

-Asya (Toplam 30 ülke): Ermenistan, Bahreyn, Bangladeş, Kamboçya, Çin, Doğu Timor, Hong Kong, Hindistan, Endenozya, Irak, Filistin, Kazakistan, Kırgızistan, Laos, Lübnan, Malezya, Myanmar (Burma), Nepal, Kuzey Kore, Pakistan, Filistin, Filipinler, Singapur, Güney Kore, Sri Lanka, Suriye, Tayvan, Vietnam, Yemen, Japonya,
Amerika (Toplam 21 ülke): Arjantin, Bolivya, Şili, Kolombiya, Ekvator, Guyana, Paraguay, Peru, Surinam, Uruguay, Venezüella, Küba, Belize, Costa Rika, El Salvador, Meksika, Honduras, Nikaragua, Panama, ABD, Kanada.
-Afrika (Toplam 38 ülke): Cezayir, Angola, Benin, Botswana, Burkina Faso, Burundi, Çad, Kongo, Mısır, Eritre, Etiyopya, Gabon, Gambia, Gana, Kenya, Lesato, Madagaskar, Malawi, Mali, Marutanya, Fas, Mozambik, Namibya, Nijer, Nijerya, Raunda, Senegal, Somali, Güney Afrika, Swaziland, Tanzanya, Togo, Tunus, Uganda, Batı Sahra, Zambia, Zimbabwe
-Okyanusya (Toplam 3 ülke): Avustralya, Yeni Zelanda, Vanatu.

neden 1mayıs?

Bir proleter bayram gününü, sekiz saatlik iş gününü elde etme aracı olarak kullanma düşüncesi ilk kez Avustralya’da doğdu. Avustralyalı işçiler, 1856’da, sekiz saatlik işgünü lehinde gösteriler yaparak, toplantılar ve eğlenceler düzenleyerek, hep birlikte bir günlük iş bırakmaya karar verdiler. Bu kutlamanın yapılacağı gün olarak da 21 Nisan tarihi saptandı. Avustralyalı işçiler bu kararı, yalnızca 1856’da uygulamaya niyetlenmişlerdi. Ama bu ilk kutlamanın Avustralyalı proleter kitleler üzerinde çok büyük etkisi oldu, onları canlandırıp yeni bir heyecana yol açtı ve bu kutlamanın her yıl tekrarlanmasına karar verildi.

Gerçekten işçilere, kendi kendilerine kararlaştırdıkları bir anda, kitle halinde işi bırakmaktan daha fazla cesaret ve kendi gücüne güven duygusunu ne verebilirdi? Fabrikaların ve atölyelerin ebedi kölelerine, kendi öz birliklerini toplamaktan daha fazla ne cesaret verebilirdi? Böylece, proleter bir kutlama günü düşüncesi hızla benimsendi ve Avustralya’dan diğer ülkelere yayılmaya başladı, ta ki sonunda tüm proleter dünyayı fethedene dek.

Avustralyalı işçilerin örneğini ilk izleyen Amerikalılar oldu. 1886’da l Mayıs’ın evrensel bir iş bırakma günü olmasına karar verdiler, l Mayıs’ta 200 bin Amerikalı işçi iş bıraktı ve 8 saatlik işgünü talebinde bulundu. Daha sonra uygulanan polisiye ve yasal baskılarla, işçilerin bu ölçekte bir gösteriyi tekrarlaması birkaç yıl engellendi. Yine de 1888’de bu yolda yeniden karar aldılar ve gelecek gösterinin l Mayıs 1890’da olmasını kararlaştırdılar.

Bu sırada Avrupa’daki işçi hareketi de güçlendi ve canlandı. Bu hareketin en güçlü ifadesi, 1889’da toplanan Uluslararası İşçiler Kongresi oldu. 400 delegenin katıldığı bu Kongrede, sekiz saatlik işgünü talebinin en başta yer alması gerektiği yolunda karar alındı. Bunun üzerine Fransız sendikalarının temsilcisi, Bordeaux’lu işçi Lavigne, bu talebin tüm ülkelerde evrensel bir iş bırakma ile dile getirilmesini teklif etti. Amerikan işçilerinin temsilcisi, yoldaşlarının l Mayıs 1890’da grev yapılması yolunda aldığı karara dikkat çekti ve Kongre bu tarihte uluslararası bir proletarya gününün kutlanmasına karar verdi.

Otuz yıl önce Avustralyalı işçiler, aslında yalnızca bir günlük kutlama düşünmüşlerdi. Kongre, tüm ülkelerin işçilerinin, l Mayıs 1890’da sekiz saatlik işgünü için, hep birlikte gösteriler yapmasını kararlaştırdı. Kimse bu kutlamanın daha sonraki yıllarda da tekrarlanmasından söz etmedi. Doğal olarak, kimse, bu düşüncenin bir şimşeğin çakışı gibi başarı kazanacağını ve işçi sınıfı tarafından kısa zamanda benimseneceğini önceden göremezdi. Bununla birlikte, l Mayıs’ın her yıl kutlanacak sürekli bir kurum haline getirilmesinin gerekliliğini herkesin kavraması ve hissetmesi için, l Mayıs’ın yalnızca bir kez kutlanması yeterli oldu.

CHP’nin ” demirbaşı “olarak devam edecek sanırım!!

siyaset denen müesese o kadar kirlenmiş ki artık , meşhur laf varya “at izi ,it izine karıştı” diye . gerçektende öyle. bakıyosunuz iktidar partisi daha yeni icraatı olan ATV-SABAH GRUBU’nu kamu bankaları desteği ile kendi kankasına teslim etti. tamamem “RANT” olayımı ne bu siyaset? . ben hiç görmedim ,iş adamı olmayan bir milletvekili. kesin!! ya otoparkı ,ya bankası ,ya hastanesi ,ya alışveriş marketleri zinciri , ya yumurta fabrikaları ,ya da oğullarının “GEMİCİK”leri var. Okumaya devam et

1mayıs ve çağlayan mitingi

üstünden 3 gün geçmesine rağmen 1 mayısta yaşananlar halandaha konuşuluyor,istanbul polisinin valisinin ne yapmak istediğini ne yaptığını anlamak isteyen herkes anlamış ,anlamamak görmezden gören taraf ,göz herneyse gine anlamamıştır tabii .. nese onun üstünde çok durmadan ,her gün belkide milyon defa bahsettiğimiz demokrasiden haberimiz olmadığı , bırakın demokrasiyi , d sini bile bilmediğimiz aşikar … Okumaya devam et