Cumhuriyetimizin 85 yılı . şunun şurasında bir asırı devirmeye 15 sene kaldı . bunca badireler atlattık ,atlatılmış diyebilirim. bu demek değildir  ” koyver gitsin” . bundan sonra varolan “tehdit” ve “tehlikeler” yüzünden daha çok çalışıp ,daha çok çabalamalıyız. ” Türkiye laiktir ,laik kalacak ” demekle olmuyor maalesef . yada ” Şehitler ölmez , Vatan bölünmez” demekle. tepki koymak tabiyki güzel , en doğru şey . tepkiyle birlikte neden-sonuç ilişkisini iyi analiz edip , sisteme bir dur demek gerekir. durdurmak için hamle yapmak gerekir. Tıpkı Osmanlı Devletinde yürümeyen düzene Cumhuriyetimizin ilanı ile yapılan müdahele gibi. sayamadığım birçok devrim gibi.( Harf inkilabı ,Tekkelerin kapatılması, Halifeliğin kaldırılması, Kılık -kıyafet kanunu gibi)  lafı fazla uzatmadan bu çoşkulu bayramın çoşkusuna çoşku katan “MUSTAFA” filmine değinmek istıyorum.

yakın geçmişimizi anlatan ,unutturmayan böyle görsel anlatımlar hem kalıcı hemde günümüzde yaşadığımız şeylerin anlamını ,kıymetini anlatıcı eserler. gine aynı üstad’ın elinden çıkan  Sarı Zeybek belgeselide bunlardan biriydi.

on elinde on marifet gazetecimiz Can Dündar’ın senaryosunu yazıp yönettiği Mustafa filminin bugün galası yapıldı. umarım hakkettiği ilgiliyi görür,harcanan emek hakkettiği karşılığı alır, alınması için temeller atılır, medeniyet’e ,tam anlamıyla aydınlık bir Türkiye olma yolunda  katkısı  olur.

işte filmden ayrıntılar ve filmin resmi web sitesi:

10 Kasım 2008, Atatürk’ün ölümünün 70. yıldönümü. Türkiye 70 yılda Ata’sı için dört başı mamur bir film yapamadı. Yapılan belgeseller, Türkiye ölçeğiyle sınırlı, belli bir dönemle kısıtlı ve resmi bir dilde tutsak kaldı.

Selânik’ten Dolmabahçe’ye kadar hayatını başından sonuna mercek altına alan, onu şablonlardan uzak olarak askeri, siyasi, insani boyutlarıyla anlatan bir filmin eksikliği hep hissedildi. Mustafa, işte bu ihtiyaca cevaben hazırlandı.

15 yıldır Atatürk belgeselleri yapan, Sarı Zeybek’le seyirciyi
Ata’nın insani yüzüyle tanıştıran Can Dündar ve ekibi şimdi onun bütün hayatını sinema diliyle anlatıyor. Filmin müziklerini ise, Atatürk gibi Balkanlardan yetişmiş uluslararası bir müzisyen olan Goran Bregoviç besteledi.

kaynak :beyazperde