dünyada nükleer santral sahibi devletler elindeki santralleri kapatmaya çalıştıkları dönemde, biz meclisten yasayı geçirdik ve cumhurbaşkanımızda onayladı. çoğu zaman kamuoyunda oluşan tartışmaları dinlediğimizde ,tartıştığımızda genellikle ilk savunmamız çernobil faciası ve hala süre gelen etkileri oluyor .. bunları konuştuktan sonra enerji gereksinimi geliyor tartışmanın peşi sıra ,o konudada ülkemizin güneş ve rüzgar açısından gayet bereketli olduğunu sırf rüzgar santralleri ile bile ülkemize yetecek kadar enerjiden daha fazlasını elde ettiğimizden bahsettikden sonra ( daha önceki yazımda maaliyet açısından hesabını kitabını yapmıştım okumak için tıklayın) güvenlik meselesine geliyor konu , o konudada gayet sabıkalı ,insan hayatına değer vermiyen bir ülke olmamızdan dolayı ne kadar riskli ve sırf santralın olduğu şehir değil ,bölgeler ,ülkelerin zarar görebilceğinin yüzde 2lik bir payda olsa insan hayatının riske atılmaması gerektiğini söyledikten sonra ,sıra geliyor böyle düşünenlerin iran bile yapıyor şeklindeki ezik düşüncelerine , ne gariptirki aynı cümleyi başka ülkelerde santrallerini kapatıyolar ve nükleer çöplerinide üçünçü dünya ülkelerine bırakıyolar demiyolar diyemiyorlar ve bundan sonra nükleer santral’in iç yüzü ortaya çıkıyor … ASKERİ GÜÇ, NÜKLEER SİLAH ÜRETMEK … bu yukarda saydıklarımın ne kadar niyetin üstünü kapatmak için bahaneler olduğu ortaya çıkıyor ve aynı bahaneler nükleer santralden silah üretmenin ne kadar yanlış olduğununda bir göstergesi .. kendilerinin bile inanmadığı cümlelerle savunma yapmak bir okadarda kimin neye hizmet ettiğini ,eski teknolojılerı bize kasmak isteyenler fırsat verdiklerini , belkide günümüzde İran’a girmek isteyen ABD’ye bize girmesi için işgal altyapısı oluşturma fırsatı verdiklerini düşünemiyorlar..
ülkemizi kaz dağlarıyla , sinopla peşkeş çekmek isteyenlere karşı meydanlarda ,gazetelerde ,kahvelerde ,sokaklarda tepkimizi gösterelim, medyanın ezberini bozalım … insanlara papağan gibi ezberletilen dayatılan düşünçelere artık başka alternatif vardır diye bakma zamanı … güneşin, rüzgarın bize yeteceğini bilerek ,bunu isteyerek tepki koymalıyız…
aşağıdakı yazı küreseleylem grubunun internet sitesinden alıntıdır…
BİZİ HİÇE SAYANLARA GÜCÜMÜZÜ GÖSTERELİM!
Nükleer santrallerin kurulmasına geçit veren yasa meclisten geçti.
Meclis, toplumun sağlığını ve çıkarlarını hiçe saydı. Çokuluslu şirketler kasalarını doldursun diye dünyanın çoktan vazgeçtiği nükleer enerjiyi onayladı.
Bu karar kabul edilemez.
Nükleer öldürür.
Verimsiz ve pahalıdır.
Nükleer santrallerin çalıştırılması için bol miktarda fosil yakıt kullanılır, bu ise küresel ısınmayı körükler.
Kanserle mücadele eden Karadeniz halkının çığlığı, topraklarında nükleer santral istemeyen Sinop ve Akkuyu’da yaşayanların talepleri meclisin kararıyla hiçe sayılmıştır.
Asıl mücadele şimdi başlıyor.
Nükleer santrallerin yapımını engellemek zorundayız.
KEG, nükleere karşı olan ve yaşamı savunan herkesi birlikte mücadele etmeye çağırıyor.
1 Aralık’ta Ankara’da, 2 Aralık’ta İzmir’de gerçekleştireceğimiz yürüyüş ve mitinglerde sesimizi yükseltelim.
8 Aralık’ta Kadıköy’de buluşalım ve hep birlikte nükleere izin vermeyeceğimizi gösterelim.
Küresel Eylem Grubu